27 Aralık 2009 Pazar
YERLI MALI KUTLAMASI
Gecen hafta Cuma gunu sinifta velilerle birlikte yerli mali ve tutum haftasini kutladik, kutlamadan bir kac gun once yukarida resmini gordugunuz sapkalari yaptik,kutlamaya baslamadan once zaman zaman cocuklarin sinifta cektigim fotograflariyla hazirladigim slayt gosterisini izledik,daha sonra asagida gordugunuz meyvelerimiz yemislerimiz siirini her birine birer meyve veya yemis gelecek sekilde okudular,siirini okuyan her cocuga susledigim lolipoplardan hediye ettim,son olarak velilerimin hazirladigi yiyecekleri yiyerek kutlamayi bitirdik. Hepimiz icin guzel bir gun oldu.
,
Portakal
Portakal tatlı serin
Başıdır yemişlerin.
Onda güneşin rengi,
Parlar gibidir sanki.
Elma
Elmayı bilmeyen kim?
Odur, en çok sevdiğim.
Rengi alev kırmızı,
Açar iştahımızı.
Armut
Armudu unutmayın,
Onu da baştan sayın.
Ne güzeldir kokusu,
İçi dolu ballı su.
Üzüm-İncir
Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş.
Fındık-Badem-Ceviz
Fındıkla badem, ceviz,
Severek yediğimiz.
Üç arkadaş yemiştir,
Her tadan özlemiştir.
Kestane
Hoş değil mi kestane?
Alırsın tane tane.
Sırtlarını çizersin,
Kızgın küle dizesin.
Pişsin tatlı tatlı ye,
En güzel besin diye.
Bütün meyveler
Bu güzelim meyveler,
Bu güzelim yemişler,
Yurdumuzun malıdır,
Her yiyen kuvvet alır.
Çocuklar
Tutum haftası geldi,
Bizlere neşe verdi.
Yerli yemişlerimiz,
Hep birden dile geldi.
Elma
Amasya elmasıyım,
Meyvelerin başıyım.
Al sarı yanağım var,
Beni yersen kan yapar.
Armut
Ankara memleketim,
Koyu sarıdır rengim,
Isırınca pek yarar,
Yiyenlere can katar.
Üzüm
İzmir’in üzümleri,
Sevilmez mi arkadaş?
İnsanlara pek yarar,
Kurusu var yaşı var.
İncir
Tatlı Aydın inciri,
Pek güzel iri iri.
Hurma alma, incir al,
Ağzına aksın bal.
Fındık
Giresun zengin olsun,
Cebiniz fındık dolsun.
Kırılır çıtır çıtır,
Hem besler, hem ısıtır.
Ceviz
Cevizi de unutma,
Beslenmek zorundasın.
Pestiline sar da ye,
Kuvvet versin diyorsan.
Portakal
Portakal sulu sulu,
İçi vitamin dolu.
Adana, kozan, dörtyol,
Git ağaçtan ye bol bol.
Mandalina
Adımdır mandalina,
Sağlık veririm sana.
Pek sevimli meyveyim,
Bol bol yiyin bakalım.
Nar
Çiçek olur açılırım,
Mercan gibi saçılırım.
Hastaya nar sorulmaz,
Şurubuna doyulmaz.
Kestane
Kestaneyi istersen,
Kavurup da yersin sen,
İstersen suda haşla,
Onun tadı da başka.
Kayısı
Malatya kayısısı,
Yemişlerin nazlısı
Pestili de yapılır,
Yiyenler pek bayılır.
Şeftali
Bursa’nın şeftalisi,
Kilodur bir tanesi.
Şeftaliyi kim sevmez,
Tadına doyum olmaz.
Ayva
Sarı sarı rengim var,
Ne güzel de kokarım.
İstersen reçel yap ye,
İstersen kompostomu.
Çocuklar
Kutlu olsun hafta bize,
Meyveler geldi dile.
Hepinizi seveceğiz,
Güzel güzel besleneceğiz.
16 Aralık 2009 Çarşamba
2010 TAKVIMI
8 Aralık 2009 Salı
EREZYON DENEYI
(Fotograf Yalova-Termal)
Erezyon deneyi yine aile katilim etkinligi olarak velilerimden birisi tarafindan yapildi.
Malzemeler:
Iki kavanoz
Toprak
Su
Cim ve dal parcalari
Iki buyuk legen
Topragin bir kismi legenlerden birisinin icine tumsek seklinde bosaltilir, uzerine bir kavanoz su bosaltilir.
Ikinci legene kalan toprak tumsek seklinde bosaltilir uzerine cimler ve dal parcalari konulur ve bir kavanoz su bosaltilir.
Etkinlik sonunda su bosaltildiginda topraklardan birisinin kaydigi halde digerininin neden kaymadigi hakkinda sohbet edilir. Toprak kaymasini onlemede agaclarin onemi vurgulanir.
29 Kasım 2009 Pazar
KURABIYE
Her ne kadar bayramin son gunu gelmis olsada gecikmelide olsa herkese iyi bayramlar diliyorum. Benim bayramimin cok iyi gectigi soylenemez saglik sorunum nedeni ile gunlerdir evden disari cikamadim, evde yatarak gecen bayramda pek bayrama benzemiyor.
Kurabiye fotografini gorup tarif verecegimi dusunmeyin sakin :) gecenlerde sinifta yaptigimiz aile katilimi etkinligimizden bahsetmek istiyorum. Velilerimden birisi istedigi bir kurabiye hamurunun malzemelerini getirerek sinifta cocuklarla birlikte kurabiye hamurunu hazirladi, hamur hazirlanirken icinde hangi malzemelerin oldugu, malzemeler birbiriyle karistikca nasil degisiklige ugradiklari hakkinda sohbet ettik, hamur hazirlandiktan sonra kurabiye kaliplari ile kurabiyelere sekil verdiler, pisme asamasina gelince okulda firin olmadigi icin pisiremedik ama velimin onceden pisirip getirdigi kurabiyeleri afiyetle yediler. Cok eglenceli bir etkinlik oldu fikir olmasi acisindan bahsetmek istedim, aslinda o gun fotograf makinemi de yanima almistim ama fotograf cekmeyi unuttum :( ama yaptigimiz kurabiye yukarida resmini gordugunuz kurabiyenin aynisiydi.
19 Kasım 2009 Perşembe
KIRMIZI KITAPLAR
Kirmizi kitaplari aile katilim calismasi olarak anneleri ile beraber yaptilar, evlerinde bulduklari kirmizi renkli nesneleri bos kagitlari bir araya getirerek hazirladiklari kitaplarin icine yapistirdilar ortaya cok sirin kitaplar cikti.
11 Kasım 2009 Çarşamba
HAVA DURUM GRAFIGI
3 Kasım 2009 Salı
FIL PARMAK KUKLA
30 Ekim 2009 Cuma
TURK BAYRAGI
Gecikmelide olsa oncelikle herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayrami kutlu olsun.
Bir haftadir okullar domuz gribi nedeniyle [ ben bu konunun cok fazla abartildigini dusunuyorum, domuz gribiyle yatip domuz gribiyle kalkar olduk. Tamam konu hakkinda halk bilinclendirilmeli, gereken onlemler gerektigi gibi alinmali, bosverilmemeli ama bu kadar da insanlarin psikolojilerini bozmaya gerek yok bence. ] kapali oldugundan, 29 Ekim'e ozel bir etkinlik yapamadik bu sene, bu bayragi gecen yil yapmistik bayragin kenarlarini boyayip ay ve yildizina pirinc yapistirmistik. BURADA da cumhuriyet bayrami ile ilgili sarki ve siirler bulabilirsiniz.
1 Ekim 2009 Perşembe
TELEVIZYON
14 Eylül 2009 Pazartesi
ILK GUNLER ICIN YAKA KARTLARI
Bizim ilk gunumuz kolay gecti, cocuklarin kolay uyum saglamasi benim icin cok sevindirici oldu.
Ilk olarak birbirimizi ve sinifimizi tanidik, neler hissettikleri hakkinda sohbet ettik gunun sonunda odul olarak benim cikolatalarim her zamanki gibi yanimdaydi tabii ;)
Daha once agabeylerini okuttugum uc tane tanidik ogrencim var, ben tanidigimda birisi bebekti birisi dunyaya gelmek uzereydi onlari simdi karsimda ogrencim olarak gormek guzel bir duygu ama bir taraftanda yaslaniyormuyum korkusuna kapilmadim degil :)
Zaman sasirtici bir hizla ilerliyor biz ise yetisme telasindan farkina bile varmiyoruz...
Ilk gunler cocuklarin yakasinda isimlerinin yazdigi bir kart olmasi hem isimleriyle hitap ederek onlari onemsedigimizi belli etmeyi hemde isimlerini kolay ogrenmeyi sagliyor.
Fikir vermesi acisindan yaka karti icin ornekler arastirdim en cok ilk resimdekileri begendim ozellikle boyuna asilabilmeleri cok guzel.
Gecen yillarda okulun ilk gunlerinde yapilabilecek etkinlik ornekleri yazmisim goz atmak isterseniz BURADA
6 Eylül 2009 Pazar
KURDAN KIZ
Cok basarili oldugum soylenemez ama, yaz basinda dikmistim sadece bu gordugunuz domates oldu, baska mahsulumuz yok :)
Cicekler actikca ne guzel bol bol domatesimiz olacak dedim ama acilan cicekler domates olamadan dokuldu.
Bu islerden cok anlamadigim icin nedenini de bilmiyorum.
Biricik domatesime kiyamadigimdan koparmamistim neredeyse dalinda curuyecekti, bugun son kez fotografini cekip vedalastim ve kardesimin midesine gonderdim, zaten sozum vardi ilk domatesini sen yiyeceksin demistim ilk ve son olacagini bilemezdim tabii :)
Seneye bir daha denemeyi dusunuyorum belki seneye ikinci domastesimde olur boyle boyle yildan yila sayilari artar artik :)
Artik soylememe gerek yok sanirim tahmin ettiginiz gibi kurdan kizda sirasini bekleyen etkinliklerden biri, basit, sevimli, ucgen ve daire sekillerini kavratmayada yardimci bir etkinlik.
30 Ağustos 2009 Pazar
PROJE CALISMALARI AKVARYUM ve DEMET CICEK
Karton kutuyu renkli fon kartonlari ile kapladik, kagit katlama teknigi ile yaptigimiz baliklari iplerle kartona astik, deniz kabuklari ile susledik.
27 Ağustos 2009 Perşembe
TASITLAR SANAT ETKINLIKLERI
Uzun ve cok guzel bir tatil gecirdim bu sene, hatta tadina doyamadim
Ihlamur kokulari, kus civiltilari esliginde iki gunluk Yalova kacamaginin ardindan on gunluk Silifke tatili geldi.
Silifke'de oturan arkadaslarimizi ziyaret disinda kamp sinirlarindan disari adim atmadan yemek, deniz ve uyku uclusunden olusan bir tatildi, kulaga bayginlik verici gelsede oyle olmadi. Hemen ardindan yeni dogan yegenimi gormek icin Kibris'a gittik zaten Silifke'de oldugumuz icin dedik ki deniz otobusu ile gidelim demez olsaydik :) keske Ankara'ya donseydik sonra ucakla gitseydik ben o kadar berbat bir yolculuk olabilecegini hic dusunmemistim, eger deniz otobusune binip Kibris'a gitmek gibi bir dusunceniz varsa cok gec olmadan hemen vazgecin derim ben :)
Tatilin bundan sonrasi bes gunluk hastanede yatma macerasi ile gecti. Dayanilmaz bir karin agrisi sonucu kendimi acilde sonrasinda hastane yataginda buldum Allah orada uzun sure yatmak zorunda olanlara sabir ve acil sifalar versin cok sukur ben onemli bir sey olmadan ciktim simdi evimde ve iyiyim.
Tatil bitmis gibi konusuyorum ama bitmedi onumuzde upuzuuunnn bir dort gun var nede olsa tadini cikarmak lazim :)
Son yazim tasitlarla ilgiliymis tasitlarla devam edeyim dedim okul kapanmadan uzun sure once yaptigimiz sanat etkinliklerinden ornekler...
NOT: Elif Safak'in kitabi Ask'i okudum. Arka arkaya okudugum entrikalarla dolu Boleyn Kizi, Kralicenin Soytarisi, Bakirenin Asigi kitaplarindan sonra cok dolu, dingin, huzur verici geldi bana Ask. Baska alemlere yolculuga cikariyor insani, kendi icine donmeni, sorgulamani sagliyor.
Cok begendim tavsiye ederim herkese.
BIR NOT DAHA:) Yazmadan edemeyecegim Ask'i okumadan once Elif Safak'i bircok programda izledim hep ayni cumleleri kuruyor gibi geldi bana belki sorulan sorularin benzerliginden kaynaklaniyor ama bir sure sonra rahatsiz edici geliyor yada bana oyle geldi bilmiyorum.
ARABA
24 Mayıs 2009 Pazar
TASITLAR ve TRAFIK TURKCE ETKINLIKLERI
Yeşil, kırmızı, sarı
Korur bizi kazadan
Trafik ışıkları
Dört yol ağzında durur
Trafiği gözlerim
Geç derse bana memur
Korkusuzca geçerim.
Ağlasam duyar mı, kornaya basar mı?
Ağlama, bağlama bu oyundan çıkma
Yeşil, kırmızı, sarı
Trafik ışıkları
Hepsinin anlamı var
Öğrenelim bunları
Kırmızı durun demek
Sarı ise hazırlanın
Yeşil ışık yanmayınca
Karşıya geçme sakın
Uzun sözün kısası
Kurallara uymalı
Sürücüsü, yayası
Buna saygı duymalı
Ayakları su içer, üstünden gelen geçer. (Köprü)
Dumanı tüter, isterse gider, balık değildir denizde yüzer. (Gemi)
Bir teker, iki teker, üç teker, iki ayakla nasıl gider. (Bisiklet)
Bir evde üç pencere, biri yanar biri söner. (Trafik ışıkları)
7 Mayıs 2009 Perşembe
BIR MISIR BIR MIM
Misiri ve kabuklarini farkli kagitlara cizdim, boyandiktan sonra (aslinda misiri boyamak yerine gercek misir taneleri yapistirsak daha guzel olurdu) once kabugunu tamamen kestik sonra seritlere ayirip kivirarak misir'in uzerine yapistirdik.
Sevgili Zehra tarafindan mimlenmisim.
Asagidaki sorulari yanitlamam gerekiyor ama sorular cok huzunlu yanitlarken zorlanacagim galiba...
1-Yıl sonunda zengin olmak koşuluyla bir yıl boyunca her gece kabus görmek istermiydiniz?
Hayir kesinlikle istemezdim!!
Ben normalde cok ruya goren birisi degilimdir ama son gunlerde surekli kabus goruyorum, anladim ki hic guzel birsey degilmis. Ben halimden memnunum bana yetecek derecede zenginim :)
2-Kör olmak ve sağır olmak arasında nasıl bir seçim yapardınız?
Arada aklima gelir kor veya sagir olsaydim nasil yasardim diye, dusunmesi bile guzel degil hep sukretmisimdir saglikli oldugum icin. Kisacasi secim yapmak istemiyorum daha dogrusu yapamiyorum...
3-Öleceğiniz anı bilmek istermiydiniz?
Istemezdim, o ani bile bile, hep o ani dusunerek yasamak istemezdim.
4-Bu gecenin son geceniz olduğunu öğrenseniz birine söyleyemediklerinizden dolayı üzülürmüydünüz?
Keske sunlari soyleseydim dedigim hic birsey hic kimse yok aklima gelen ama aileme ve esime onlari cok sevdigimi tekrar tekrar soylerdim...
5-Eviniz yanıyor aileniz ve siz kurtuldunuz, son bir kez daha eve girme şansınız olsa neyi kurtarırdınız?
Biz kurtulmusuzya hic birsey umurumda olmazdi :)
Bende sevgili Asis'i, Nur'u ve Becerikli Minikler'i mimliyorum.
Kolay gelsin arkadaslar :)
1 Mayıs 2009 Cuma
SEKILLER BAYKUS ve ROBOT ANASINIFI SANAT ETKINLIKLERI
Bazen hayatin bir acma kapama dugmesi olsaydi ne iyi olurdu diye dusunuyorum, enerjimiz olmadigini hissettigimiz zamanlarda kapatsak, sonra acip kaldigimiz yerden devam etsek ne guzel olurdu :)
Boyle bir dugme olmasada ben bazen kismen kapatiyorum kendimi :)
Bu kapanma doneminin ardindan yine buradayim, son bir ayin buyuk bir bolumunu 23 Nisan hazirliklari aldi.
Bu 23 Nisan'i da alnimizin akiyla sonlandirdik cok sukur, aslinda fotograf ve video cekip yayinlamayi dusunuyordum ama hic firsatim olmadi.
Asagidaki etkinlikler uzun zamandir arsivde yayinlanmayi bekliyordu, sekilleri kavramalari acisindan yararli ve yapimi kolay etkinlikler...
31 Mart 2009 Salı
SINIF BAHCEMIZ
Pamukta fasulye yetistirme deneyini yapmayan yoktur sanirim.
Pamugun arasina fasulye konulur, pencerenin onunde uygun bir yer bulunur, belirli araliklarla sulanarak buyumeleri beklenir :)
Bizde sinifimizda yesil mercimek, fasulye ve nohut yetistirdik.
En cabuk yesil mecimekler buyudu, uc gun icerisinde yapraklanmaya basladilar.
Aile katilim calismasi olarak velilerimden birisi ile birlikte yesil mercimekleri iki bolmeli bir saklama kabina ekdik, bir bolmedeki mercimekleri suladik, diger bolmedekileri sulamadik, amac bitkiler icin suyun ne kadar onemli oldugunu kavratmakti, sulanan mercimeklerin kisa surede buyumesi ile amaca kisa surede ulastik :)
20 Mart 2009 Cuma
DEVLET TIYATROLARI COCUK OYUNLARI, iLKBAHAR TURKCE ETKINLIKLERI
Oyun gercekten cok guzeldi, kostumler, maskeler, kuklalar harikaydi!
Ben bile buyuk bir zevkle izledim.
Inle cinin top oynadigi bir sahne vardi ki cok begendigim.
Yukaridaki resimde gordugunuz kirmizili in veya cin :)
Keloglan'dan once de "Kucuk Bir Mucize" isimli oyuna gitmistik.
O da en az keloglan kadar guzeldi, sarkilar cok eglenceliydi, maskeler cok gercekciydi, mevsimlerin degisimi, kelebegin olusumu, mevsimlerle birlikte dogada olusan degisiklikler o kadar guzel anlatilmisti ki!
Her iki oyunda gorulmeye degerdi.
Ilkbahar gelmiyor bir turlu :(
Yagmur, kar iyi guzel ama havalar isinsa artik...
Ilkbaharla ilgili sanat etkinliklerini yayinlamisken turkce etkinlikleri de blogumda bulunsun istedim...
YAGMUR TEKERLEMESI
Yağmur yağacak
Toprak ıslanacak
Yağmur yağacak
Bitkiler sulanacak
Yağmur Yağacak
Herkes mutlu olacak.
BENİM BAHÇEM PARMAK OYUNU
Benim küçük bir bahçem var
Onu güzelce kazarım (Ayakla kazma işlemi yapılır.)
Otlarını ayıklarım (Ot toplama hareketi yapılır.)
Tırmıkla düzeltirim (Eller tırmık gibi açılır.)
Sebze fidelerini ekerim (Elle ekme hareketi yapılır )
Çiçek tohumlarını ekerim (Elle ekme hareketi tekrarlanır )
Yağmurlar yağacak (Yağmur hareketi yapılır.)
Güneş açacak (Eller yukarı ve yanlara doğru sallanır )
Fidelerim büyüyecek (Yerden yavaş yavaş kalkılır )
Sebzelerim olacak
Çiçeklerim açacak (Eller açılarak hareket ettirilir.)
Her taraf mis gibi kokacak (Koklama hareketi yapılır.)
ÇİÇEKLER PARMAK OYUNU
Bir sırada beş küçük çiçek varmış. (Beş parmak gösterilir)
Birincisi benim büyüdüğümü görün, demiş. (Baş parmak gösterilir)
İkincisi biraz güneşe ihtiyacım var, demiş. (İşaret parmak)
Üçüncüsü büyümek güzel, demiş. (Orta parmak)
Dördüncüsü yağmuru hissetmek güzel, demiş. (Yüzük parmak)
Beşinci parmak da aynı fikirdeyim, demiş. (Serçe parmak)
Bir sırada beş güzel çiçek varmış. (Beş parmak aynı anda gösterilir)
Rüzgâr estiği zaman başlarını sallarlarmış. (Parmaklar hareket ettirilir)
GOKKUSAGI ve PAPATYA SIIRI
Hey papatya baksana! Böbürlenme,
Ne güzel benim renklerim. Böbürlenme renkli kuşak.
Ne beyazım, ne sarı, O renkler senin değildir,
Binbir renk içindeyim. Eğer gelirse güneş,
Sana gününü gösterir.
BILMECELER
Ey bulutlar bulutlar,
Yusuf’u yedi kurtlar.
Ben acayip bir şekil gördüm,
Tepesinden yumurtlar. (Buğday)
Sonbaharda soyunur, ilkbaharda giyinir. (Ağaç)
Boynu fidan gibi; eğilir sultan gibi. (Ayçiçeği)
Dal üstünde al yanaklı oğlan (Elma)
Dal üstünde kırmızı boncuk (Kiraz)
Gökte görürüm köprü, rengi de yedi türlü (Gökkuşağı)
Yazın giyinir: kışın soyunur (Ağaç)
Elsiz ayaksız kuyu kazar (Yağmur)
Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane (Nar)
Her akşam yatar, her sabah kalkar, fakat hiç uyumaz (Güneş)
Dalda durur, elde durmaz (Kuş)
Suda yaşar, karada ölür (Balık)
Ben beslerim, o süsler (Çiçek)
Yaprak kadar hafif, dağlar kadar büyük, onu havada gördük (Bulut)
Daldan dala atlarım, kuyruğumdan sarkarım (Maymun)
Kızınca hav hav, gözleri lav lav (Köpek)
TARLADA BAHAR SIIRI
Koşun koşun kuzular
Tarlalar sizi bekler,
Uçun uçun durmadan,
Sevimli kelebekler.
Akın akın dereler,
Sulayın çayırları,
Açsın çiçekler açsın,
Süsleyiniz kırları.
Ne güzeldir şu bahar,
Nihayet işte geldi,
Şarkı söyleyin kuşlar,
Her taraf yeşillendi.
PAPATYA SIIRI
Bahar olsun da seyredin
Nasıl süsler bayırları,
Zümrüt gibi çayırları
Yüze gülen o incecik
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar.
Yaprakları kıvır kıvır
O da ayrı bir güzellik
Hem güzel hem nazlıdır.
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar
( Tevfik Fikret)
“Ben bir ağacım,
Dallarım var benim.
Dallarım bir çiçek açtı,
İki çiçek açtı,
Üç çiçek açtı,
Dört çiçek açtı,
Beş çiçek açtı,
Altı çiçek açtı,
Rüzgâr esti vuuu vuuu,
Yağmur yağdı şıp şıp şıp,
Dallarım boynunu büktü,
Bir güneş açtı dallarım havaya kalktı.”
Bulutlara kadar.
Seslendi tepelere kadar
Yukarıda ne var?
Kocaman bir dev var.
Sana ne dedi.
Kahkahalar attı.
Hahhahhah"
14 Mart 2009 Cumartesi
ILKBAHAR SANAT ETKINLIKLERI, PORTAKAL, TEZHIP2
Yukarida fotografini gordugunuz ikinci calismam ucuncu de yolda, kaplumbaga hiziyla ilerledigim icin ne zaman biter bilmiyorum, acelemde yok zaten gec olsunda guc olmasin :)
Bu da sinifimizin cim adami portakal.
Aile katilimi calismasi olarak velilerimden birisi ile beraber yaptik portakali.
Cocuklar cok sevdiler, cok eglendiler portakal yapilirken.
Birkac isim soylediler, isimler arasindan yapilan oylama sonucu adi portakal oldu.
Simdi hergun portakalin saclari ne zaman cikacak diye soruyorlar :)
Ankara'da iki gun gunes kendini gosterdikten sonra gorunmez oldu yeniden, hata bugun bir ara kar bile yagdi.
Her ne kadar ilkbahar naz yapip bir turlu gelmese de biz etkinliklerimiz de ilkbahari coktan getirdik...
Cicekleri ve cimi boyayip kestik, altlarindan birz katlayarak ayakta durmalarini sagladik ve kartona yapistirdik.
8 Mart 2009 Pazar
DRAMA ETKINLIKLERI
Kırmızı rengi çok seven Nunu adında bir çocuk varmış. Nunu’nun odasındaki tüm eşyalar kırmızı renkliymiş. Yatağı, pijamaları, terlikleri, havlusu,
oyuncak ayısı bile kırmızı renkliymiş. Nunu annesi ile birlikte alışverişe çıkmış. Önce manava uğramışlar. Nunu annesinden kırmızı renkli elma ve domates almasını istemiş. Sonra bakkala gitmişler. Nunu yumurtayı hiç sevmiyormuş. Annesinin yumurta almasını istememiş ama annesi yumurta almış. Annesi Nunu’ya nasıl yumurta yedireceğini, yumurtayı nasıl sevdireceğini bilmiyormuş.
----Sizce Nunu’ya yumurtayı sevdirmek için ne yapabiliriz?
Annesi bir sabah Yumurtaları haşladıktan sonra kabuklarını kırmızı renge boyamış. Nunu kırmızı renkli yumurtayı görünce çok şaşırmış. Kabuklarını soyup yumurtayı yemiş. O günden sonra annesi yumurtaların kabuklarını kırmızıya boyamış. Nunu da yumurtasını severek yemiş.
( B. KARACA)
Hikâyeden sonra çocukların yere sırt üstü uzanmaları istenir. Çocuklardan gözlerini kapatmaları istenir. Hafif bir müzik eşliğinde çocukların hayal kurmaları söylenir. Şu anda bir ağacın altındasınız. Hafif bir rüzgâr esiyor. Burnunuza çiçek kokuları geliyor. Sizce bu çiçekler hangi renklerdedir. Düşünelim. Yavaşça gözlerimizi açalım.
----Hangi kokuları duydunuz?
----Çiçekler ne renkti?----Siz en çok hangi rengi seviyorsunuz?
Çalışma doğaçlama olarak yapılır ve öğretmen sorularla çocukları yönlendirir. (Örnek sorular; Bebek nasıl yatar? Nasıl yürür? Yaşlılar nasıl yürür?)Bebek, abla, ağabey, anne, baba büyükanne, büyükbaba rolündeki çocuklar bir hikâye canlandırırlar. (örneğin bir bayram ziyareti)
Çocuklardan vücutlarını kullanarak 2 sayısını oluşturmaları istenir.
İkişerli eş olarak müzik eşliğinde hareket etmeleri istenir.
Gözlerini kapatarak 2 sayısını düşünmeleri istenir.İki kişi neler yapabilir anlatmaları istenir.
Bir çocuk da ayı olur.
Diğer çocuklar da başka göçmen hayvan rolleri üstlenirler.
Leylek arkadaşından ayrılamadığı için göç etmeyi unutur ve kış gelir.
Ayıcık da kış uykusuna yatmak ister leylek şimdi ne yapacak?Çocukların doğaçlama olarak hikâyeyi tamamlamaları istenir.
Yapraklar ağaçtan düşmek üzeredirler ama düşmek istemiyorlar.
Ne yapabileceklerini düşünüp pandomimle anlatırlar.
Bu gruplar sırayla içinde duyguların geçtiği hikâyeler anlatır ve canlandırırlar.Çocuklara çeşitli sorular sorularak hikâyelerini zenginleştirmeleri sağlanır.
Rollerine uygun sanat köşesinde aksesuarlar yaparlar.
Çocuklardan biri güneş diğerleri ağaç, çiçek ve çeşitli hayvan rollerini üstlenirler. Güneşin arkası dönüktür. Her çocuk önce ismini sonra ne olduğunu söyler.” Benim adım…. Ben bir ağacım” Ardından “Lütfen güneş beni ısıtır mısın ?” der. Böylece tüm çocuklar isimlerini söylemiş olurlar ve hepsi birer varlığı canlandırırlar. Oyun sırasında güneş de soru sorar. “Neden üşüyorsun vb.”Dramanın sonunda çocuklara hissettikleri ile ilgili sorular sorulur.
Fareler sınıfın çeşitli köşelerine saklanır.
Kedi uyur.
Öğretmen yönergelerle dramayı yönlendirir.
Kedi uyuyor, fareler çok acıkmış ve kedinin önüne bir tabak süt var. Fareler sütten içmeye çalışıyor. Ama kedi yanına yaklaşan fareleri hemen yakalıyorDrama tüm fareler yakalanana kadar sürdürülür.
Dramanın sonunda fare ve kedi olanın nasıl bir duygu olduğu sorulur.Fareler karınlarını doyurmak için ne yapabilirlerdi?
Sınıf iki gruba ayrılır.
Bir grup sağlıklı çocuk, bir grup da mikrop olur.
İki çocuk da ilaç olur.
Mikroplar sağlıklı çocukları çeşitli yollarla hasta etmeye çalışır.Dramanın sonunda çocuklarla hissettikleri duygularla ilgili sohbet edilir.
Öğretmen mevsimlerin nasıl oluştuğunu anlatmak için iki çocuğa rol verir.
Güneş olan çocuğun eline fener verilir ve çocuk güneş ışığı oluyormuş gibi feneri sallar. Diğer çocuk dünya olur.
Dünya olan çocuğa da bir göbek yapılır. Türkiye’nin Dünya’nın üstünde yer aldığını vurgulamak için Türkiye haritası göbeğin üstüne yapıştırılır.
Dünya olan çocuk hem güneşin hem de kendi etrafında döner.
Bazen göbeğin üstünü bazen de altını gösterir. Öğretmen dünya olan çocuğu bazen durdurarak hangi mevsimde olduğumuzu sorar.Çocuklar da (yaz, kış, soğuk, sıcak vb. cevaplar olur.) bu şekilde mevsimlerin oluşumunu anlatır.
26 Şubat 2009 Perşembe
MIM, BALIK, KURBAGA ve MUM SANAT ETKINLIKLERI
Becerikli miniklere cok tesekkur ediyorum, bloguna yorum yazilamadigindan dolayi tesekkur etme firsati bulamamistim.
Bu odulu benimde bazi arkadaslarima vermem gerekiyor, benim vermek isteyebilecegim herkese becerikli minikler vermis zaten onlarin disinda bende kabul ederlerse odulu Asis'e, simayhobiye, deniz-yasemen'e, lezzet gemisi'ne ve panorama'ya vermek istiyorum.
Kis basladigindan bu yana zaman zaman yogunlasan zaman zaman hafifleyen bir soguk alginligiyla ugrasiyorum bir suru ilac ictim ama bir faydasini goremedim
:( gecen hafta artik kroniklesen bu soguk alginligim ve yogun gecen gunler nedeniyle bloga yeni konu ekleyememistim simdi firsat bulmusken hemen arsivde yayinlanmayi bekleyen sanat etkinliklerinden birkacini ekleyim dedim...
Dort parca halindeki mumu boyayip keserek parcalarinibir araya getirdik.
13 Şubat 2009 Cuma
MIM, 5 ve 6 SAYILARI SANAT ETKINLIKLERI
:)
Bir sekilde aski bulmus, seven ve sevilen herkesin sevgililer gununu kutluyorum.