31 Mart 2009 Salı

SINIF BAHCEMIZ


Pamukta fasulye yetistirme deneyini yapmayan yoktur sanirim.
Pamugun arasina fasulye konulur, pencerenin onunde uygun bir yer bulunur, belirli araliklarla sulanarak buyumeleri beklenir :)

Bizde sinifimizda yesil mercimek, fasulye ve nohut yetistirdik.
En cabuk yesil mecimekler buyudu, uc gun icerisinde yapraklanmaya basladilar.
Aile katilim calismasi olarak velilerimden birisi ile birlikte yesil mercimekleri iki bolmeli bir saklama kabina ekdik, bir bolmedeki mercimekleri suladik, diger bolmedekileri sulamadik, amac bitkiler icin suyun ne kadar onemli oldugunu kavratmakti, sulanan mercimeklerin kisa surede buyumesi ile amaca kisa surede ulastik :)


Nohutlarin buyumesi daha cok zaman aldi ama bugun sabahtan oglene kadar bile gozle gorulur bir degisiklik olmustu.
Biraz daha buyuduklerinde okulun bahcesine dikecegiz...

20 Mart 2009 Cuma

DEVLET TIYATROLARI COCUK OYUNLARI, iLKBAHAR TURKCE ETKINLIKLERI

Bugun cocuklarla birlikte hatta neredeyse okulun yarisini kapsayan kalabalik bir grupla "Keloglan Kelesoglan" tiyatro oyunununu izlemeye devlet tiyatrolarina gittik.
Oyun gercekten cok guzeldi, kostumler, maskeler, kuklalar harikaydi!
Ben bile buyuk bir zevkle izledim.
Inle cinin top oynadigi bir sahne vardi ki cok begendigim.
Yukaridaki resimde gordugunuz kirmizili in veya cin :)

Keloglan'dan once de "Kucuk Bir Mucize" isimli oyuna gitmistik.
O da en az keloglan kadar guzeldi, sarkilar cok eglenceliydi, maskeler cok gercekciydi, mevsimlerin degisimi, kelebegin olusumu, mevsimlerle birlikte dogada olusan degisiklikler o kadar guzel anlatilmisti ki!
Her iki oyunda gorulmeye degerdi.

Ilkbahar gelmiyor bir turlu :(
Yagmur, kar iyi guzel ama havalar isinsa artik...
Ilkbaharla ilgili sanat etkinliklerini yayinlamisken turkce etkinlikleri de blogumda bulunsun istedim...

YAGMUR TEKERLEMESI
Yağmur yağacak
Toprak ıslanacak
Yağmur yağacak
Bitkiler sulanacak
Yağmur Yağacak
Herkes mutlu olacak.

BENİM BAHÇEM PARMAK OYUNU
Benim küçük bir bahçem var
Onu güzelce kazarım (Ayakla kazma işlemi yapılır.)
Otlarını ayıklarım (Ot toplama hareketi yapılır.)
Tırmıkla düzeltirim (Eller tırmık gibi açılır.)
Sebze fidelerini ekerim (Elle ekme hareketi yapılır )
Çiçek tohumlarını ekerim (Elle ekme hareketi tekrarlanır )
Yağmurlar yağacak (Yağmur hareketi yapılır.)
Güneş açacak (Eller yukarı ve yanlara doğru sallanır )
Fidelerim büyüyecek (Yerden yavaş yavaş kalkılır )
Sebzelerim olacak
Çiçeklerim açacak (Eller açılarak hareket ettirilir.)
Her taraf mis gibi kokacak (Koklama hareketi yapılır.)

ÇİÇEKLER PARMAK OYUNU

Bir sırada beş küçük çiçek varmış. (Beş parmak gösterilir)
Birincisi benim büyüdüğümü görün, demiş. (Baş parmak gösterilir)
İkincisi biraz güneşe ihtiyacım var, demiş. (İşaret parmak)
Üçüncüsü büyümek güzel, demiş. (Orta parmak)
Dördüncüsü yağmuru hissetmek güzel, demiş. (Yüzük parmak)
Beşinci parmak da aynı fikirdeyim, demiş. (Serçe parmak)
Bir sırada beş güzel çiçek varmış. (Beş parmak aynı anda gösterilir)
Rüzgâr estiği zaman başlarını sallarlarmış. (Parmaklar hareket ettirilir)

GOKKUSAGI ve PAPATYA SIIRI
Hey papatya baksana! Böbürlenme,
Ne güzel benim renklerim. Böbürlenme renkli kuşak.
Ne beyazım, ne sarı, O renkler senin değildir,
Binbir renk içindeyim. Eğer gelirse güneş,
Sana gününü gösterir.

BILMECELER

Ey bulutlar bulutlar,
Yusuf’u yedi kurtlar.
Ben acayip bir şekil gördüm,
Tepesinden yumurtlar. (Buğday)

Sonbaharda soyunur, ilkbaharda giyinir. (Ağaç)
Boynu fidan gibi; eğilir sultan gibi. (Ayçiçeği)

Dal üstünde al yanaklı oğlan (Elma)

Dal üstünde kırmızı boncuk (Kiraz)
Gökte görürüm köprü, rengi de yedi türlü (Gökkuşağı)
Yazın giyinir: kışın soyunur (Ağaç)
Elsiz ayaksız kuyu kazar (Yağmur)
Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane (Nar)
Her akşam yatar, her sabah kalkar, fakat hiç uyumaz (Güneş)
Dalda durur, elde durmaz (Kuş)
Suda yaşar, karada ölür (Balık)
Ben beslerim, o süsler (Çiçek)
Yaprak kadar hafif, dağlar kadar büyük, onu havada gördük (Bulut)
Daldan dala atlarım, kuyruğumdan sarkarım (Maymun)
Kızınca hav hav, gözleri lav lav (Köpek)

TARLADA BAHAR SIIRI

Koşun koşun kuzular
Tarlalar sizi bekler,
Uçun uçun durmadan,
Sevimli kelebekler.
Akın akın dereler,
Sulayın çayırları,
Açsın çiçekler açsın,
Süsleyiniz kırları.
Ne güzeldir şu bahar,
Nihayet işte geldi,
Şarkı söyleyin kuşlar,
Her taraf yeşillendi.

PAPATYA SIIRI

Bahar olsun da seyredin
Nasıl süsler bayırları,
Zümrüt gibi çayırları
Yüze gülen o incecik
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar.
Yaprakları kıvır kıvır
O da ayrı bir güzellik
Hem güzel hem nazlıdır.
Gelin yüzlü papatyalar
Altın gözlü papatyalar
( Tevfik Fikret)

DALLARIM CICEK ACTI PARMAK OYUNU

“Ben bir ağacım,
Dallarım var benim.
Dallarım bir çiçek açtı,
İki çiçek açtı,
Üç çiçek açtı,
Dört çiçek açtı,
Beş çiçek açtı,
Altı çiçek açtı,
Yedi çiçek açtı
Rüzgâr esti vuuu vuuu,
Yağmur yağdı şıp şıp şıp,
Dallarım boynunu büktü,
Bir güneş açtı dallarım havaya kalktı.”
FASULYE BUYUDU TEKERLEMESI
Fasulye büyüdü büyüdü,
Bulutlara kadar.
Seslendi tepelere kadar
Yukarıda ne var?
Kocaman bir dev var.
Sana ne dedi.
Kahkahalar attı.
Hahhahhah"

14 Mart 2009 Cumartesi

ILKBAHAR SANAT ETKINLIKLERI, PORTAKAL, TEZHIP2

Tezhip calismalarim cercevelendi evimin duvarlarini susluyor artik , bende bakmaya doyamiyorum :)
Yukarida fotografini gordugunuz ikinci calismam ucuncu de yolda, kaplumbaga hiziyla ilerledigim icin ne zaman biter bilmiyorum, acelemde yok zaten gec olsunda guc olmasin :)

Bu da sinifimizin cim adami portakal.
Aile katilimi calismasi olarak velilerimden birisi ile beraber yaptik portakali.
Cocuklar cok sevdiler, cok eglendiler portakal yapilirken.
Birkac isim soylediler, isimler arasindan yapilan oylama sonucu adi portakal oldu.
Simdi hergun portakalin saclari ne zaman cikacak diye soruyorlar :)

Ankara'da iki gun gunes kendini gosterdikten sonra gorunmez oldu yeniden, hata bugun bir ara kar bile yagdi.
Her ne kadar ilkbahar naz yapip bir turlu gelmese de biz etkinliklerimiz de ilkbahari coktan getirdik...

Cicekleri ve cimi boyayip kestik, altlarindan birz katlayarak ayakta durmalarini sagladik ve kartona yapistirdik.

Iki daireyi kestik, dorde katladik ve yanyana yapistirdik. krepon kagitlarini yuvarlayarak bulutlari ve yagmur damlalarini yaptik.

Tavsanin parcalarini kestik, yapistirdik, pamukla kapladik. Kalibi BURADA .

Iki daireyi kestik, ikiye kalayarak yanyana yapistirdik, kenarlarina da cubuk makarna yapistirdik.

8 Mart 2009 Pazar

DRAMA ETKINLIKLERI

Oncelikle herkesin kandili mubarek olsun..
Bu siralar yaptigimiz sanat etkinliklerini fotograflama imkani bulamadim, yayinlanmayi bekleyen etkinlikleri de yayinlayip bitirince bir haftadir blogumu yenileyemedim, sayfami actikca ayni yaziyi gormekten biktim ben biktigima gore sizinde biktiginizi dusunuyorum :)
Hem bu iskenceye bir son vermek amaciyla hem de blogumda hic dramaya yer vermedigimi farkettigimden dolayi en cok severek ve isteyerek yaptigimiz drama etkinliklerinden ornekler sectim.
Asagida okuyacaginiz dramalardan bizim favorimiz kedi-fare :) digerleride onun kadar eglenceli tabii...
KIRMIZIYI SEVIYORUM


Kırmızıyı Seviyorum Hikâyesi anlatılır.
Kırmızı rengi çok seven Nunu adında bir çocuk varmış. Nunu’nun odasındaki tüm eşyalar kırmızı renkliymiş. Yatağı, pijamaları, terlikleri, havlusu,
oyuncak ayısı bile kırmızı renkliymiş. Nunu annesi ile birlikte alışverişe çıkmış. Önce manava uğramışlar. Nunu annesinden kırmızı renkli elma ve domates almasını istemiş. Sonra bakkala gitmişler. Nunu yumurtayı hiç sevmiyormuş. Annesinin yumurta almasını istememiş ama annesi yumurta almış. Annesi Nunu’ya nasıl yumurta yedireceğini, yumurtayı nasıl sevdireceğini bilmiyormuş.
----Sizce Nunu’ya yumurtayı sevdirmek için ne yapabiliriz?
Annesi bir sabah Yumurtaları haşladıktan sonra kabuklarını kırmızı renge boyamış. Nunu kırmızı renkli yumurtayı görünce çok şaşırmış. Kabuklarını soyup yumurtayı yemiş. O günden sonra annesi yumurtaların kabuklarını kırmızıya boyamış. Nunu da yumurtasını severek yemiş.
( B. KARACA)
Hikâyeden sonra çocukların yere sırt üstü uzanmaları istenir. Çocuklardan gözlerini kapatmaları istenir. Hafif bir müzik eşliğinde çocukların hayal kurmaları söylenir. Şu anda bir ağacın altındasınız. Hafif bir rüzgâr esiyor. Burnunuza çiçek kokuları geliyor. Sizce bu çiçekler hangi renklerdedir. Düşünelim. Yavaşça gözlerimizi açalım.
----Hangi kokuları duydunuz?
----Çiçekler ne renkti?----Siz en çok hangi rengi seviyorsunuz?
BEBEK, COCUK, YASLI

Çocuklardan sırasıyla önce bebek, daha sonra çocuk, en son olarak da yaşlı insanların nasıl hareket ettiği ile ilgili canlandırma yapmalarını ister.
Çalışma doğaçlama olarak yapılır ve öğretmen sorularla çocukları yönlendirir. (Örnek sorular; Bebek nasıl yatar? Nasıl yürür? Yaşlılar nasıl yürür?)Bebek, abla, ağabey, anne, baba büyükanne, büyükbaba rolündeki çocuklar bir hikâye canlandırırlar. (örneğin bir bayram ziyareti)

VUCUDUMUZDAN CIKAN SESLER
Vücudumuzu kullanarak hangi sesleri çıkarabiliriz?Her çocuğun vücudunu kullanarak ses çıkarmasına rehberlik edilir.

IKI
Çocuklardan vücutlarını kullanarak 2 sayısını oluşturmaları istenir.
İkişerli eş olarak müzik eşliğinde hareket etmeleri istenir.
Gözlerini kapatarak 2 sayısını düşünmeleri istenir.İki kişi neler yapabilir anlatmaları istenir.
GOCMEN HAYVANLAR

Bir çocuk leylek olur
Bir çocuk da ayı olur.
Diğer çocuklar da başka göçmen hayvan rolleri üstlenirler.
Leylek arkadaşından ayrılamadığı için göç etmeyi unutur ve kış gelir.
Ayıcık da kış uykusuna yatmak ister leylek şimdi ne yapacak?Çocukların doğaçlama olarak hikâyeyi tamamlamaları istenir.

YAPRAK

Çocuklardan birer yaprak olur.
Yapraklar ağaçtan düşmek üzeredirler ama düşmek istemiyorlar.
Ne yapabileceklerini düşünüp pandomimle anlatırlar.

DUYGULAR
Çocuklar seçtikleri arkadaşlarıyla küçük gruplar oluştururlar.
Bu gruplar sırayla içinde duyguların geçtiği hikâyeler anlatır ve canlandırırlar.Çocuklara çeşitli sorular sorularak hikâyelerini zenginleştirmeleri sağlanır.

GUNESIM OLURMUSUN?

Çocuklara rolleri verilir.
Rollerine uygun sanat köşesinde aksesuarlar yaparlar.
Çocuklardan biri güneş diğerleri ağaç, çiçek ve çeşitli hayvan rollerini üstlenirler. Güneşin arkası dönüktür. Her çocuk önce ismini sonra ne olduğunu söyler.” Benim adım…. Ben bir ağacım” Ardından “Lütfen güneş beni ısıtır mısın ?” der. Böylece tüm çocuklar isimlerini söylemiş olurlar ve hepsi birer varlığı canlandırırlar. Oyun sırasında güneş de soru sorar. “Neden üşüyorsun vb.”Dramanın sonunda çocuklara hissettikleri ile ilgili sorular sorulur.

KEDI FARE

Çocuklarlardan bir tanesi kedi rolünü, diğerleri fare rolünü üstlenir.
Fareler sınıfın çeşitli köşelerine saklanır.
Kedi uyur.
Öğretmen yönergelerle dramayı yönlendirir.
Kedi uyuyor, fareler çok acıkmış ve kedinin önüne bir tabak süt var. Fareler sütten içmeye çalışıyor. Ama kedi yanına yaklaşan fareleri hemen yakalıyorDrama tüm fareler yakalanana kadar sürdürülür.
Dramanın sonunda fare ve kedi olanın nasıl bir duygu olduğu sorulur.Fareler karınlarını doyurmak için ne yapabilirlerdi?

HASTALIK MI? SAGLIK MI?
Sınıf iki gruba ayrılır.
Bir grup sağlıklı çocuk, bir grup da mikrop olur.
İki çocuk da ilaç olur.
Mikroplar sağlıklı çocukları çeşitli yollarla hasta etmeye çalışır.Dramanın sonunda çocuklarla hissettikleri duygularla ilgili sohbet edilir.

MEVSIMLER

Öğretmen mevsimlerin nasıl oluştuğunu anlatmak için iki çocuğa rol verir.
Güneş olan çocuğun eline fener verilir ve çocuk güneş ışığı oluyormuş gibi feneri sallar. Diğer çocuk dünya olur.
Dünya olan çocuğa da bir göbek yapılır. Türkiye’nin Dünya’nın üstünde yer aldığını vurgulamak için Türkiye haritası göbeğin üstüne yapıştırılır.
Dünya olan çocuk hem güneşin hem de kendi etrafında döner.
Bazen göbeğin üstünü bazen de altını gösterir. Öğretmen dünya olan çocuğu bazen durdurarak hangi mevsimde olduğumuzu sorar.Çocuklar da (yaz, kış, soğuk, sıcak vb. cevaplar olur.) bu şekilde mevsimlerin oluşumunu anlatır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
site ekle site ekle Site Ekle